Ablama doğum gününde şahane bir sürpriz hazırladık.

Gelenekselleştiği üzere pastasını ben yaptım...

"Tenis" Temalı Pasta

Yeniden merhaba....

Çok uzun bir ara vermek zorunda kaldım.Birçok nedenden bloğumu ihmal ettim.

Ama artık buradayım.

Bu arada birikmiş olanları sizlerle paylaşmak istiyorum.

İlk sırada oğlumun doğum günü pastası var.Oğlum tam bir tenis hastası oldu.(Çok şükür.Çünkü bu güzel sporla ilgilenmesi beni çok mutlu ediyor.) Dolayısıyla onun pastasında başka bir tema düşünemezdim...

En çok sevdiği tenisçilerin isimlerini yazdım.Oğlum  "Anne harikasın beni onlardan daha önemli kılmışsın; çünkü ismimi onlarınkilerden daha büyük yazmışsın." dedi.Bu ayrıntıyı fark etmesi ayrıca güzeldi. 

Çökertme Kebabı

Malzemeler:

1/2 kg. parça dana antrikot veya bofile

4 adet kızartmalık orta boy patates 

3 su bardağı yoğurt

5 diş sarmısak

2 tatlı kaşığı salça

3 adet domates

1 tatlı kaşığı tuz

4 yemek kaşığı sıvı yağ

1 yemek kaşığı zeytinyağ

 Hazırlanışı:

Etleri şerit halinde doğrayın.

Bir tencerede sıvı yağı kızdırın ve etleri içine atarak  kavurun.

Etler yumuşayınca tuzunu ekleyip tencerenin altını kapatın.

 Bu arada patatesleri soyun , kibrit çöpü şeklinde doğrayın.

Doğradığınız  patatesleri yıkayın, iyice sıkın ve pecete ile kurulayın.

Daha sonra  patatesleri sıvı yağda  kızartın.

Sarmısakları soyun ve dövün.

Yoğurda katıp iyice karıştırın.

Domatesi rendeleyin.

Zeytinyağında çevirin.

İki tatlı kaşığı salçayı da ekleyin.

Bir taşım çevirin.(İsterseniz sarımsak ve nane de ekleyebilirsiniz)

Bir servis tabağının en altına patatesleri yayın.

Üstüne yoğurdu,onun üstüne de eti yerleştirin.

. 

Tavsiye ederim...

Afiyet olsun.

ROKOKO

 "Arda'nın Mutfağı"nda bu tarifin yapıldığını seyredince "tam benlik bir tatlı" dedim ve hemen kolları sıvadım.

Tarif sevgili Arda'ya ait, kendisine çok teşekkür ediyorum.Ben sadece uyguladım.Sizlerle tarifi ve tecrübelerimi paylaşacağım...

Rokoko Malzemeleri
2 su bardağı dövülmüş fındık
2 çorba kaşığı toz şeker
3-4 paket kakaolu bisküvi
1,5 bardak süt
2 paket krema (400 gr)
3 yemek kaşığı pudra şekeri
500 gr. kaymaklı dondurma
1 paket vanilya
20-25 adet beze
1 çorba kaşığı tereyağı
150 gr bitter çikolata

 Fındıkları teflon tavada 2 çorba kaşığı toz şekerle kavurun.

Bisküvileri toz haline getirip1 bardak süt ile ıslatın.

Bisküvileri aklaşık 10 cm derinliğindeki yuvarlak kalıbın dibine bastırarak taban yapın.

 Bezeleri ufalayın.

Çukur bir kapta 2 paket kremayı 3 yemek kaşığı pudra şekeriyle çırpın. Bezeleri ve vanilyayı karışıma ekleyip tekrar karıştırın. Bisküvilerin bulunduğu kalıba yavaşça dökün.

 Kavurduğunuz fındıklarla kremanın üzerini kapatın. Fındıkların üzerinede hafifçe yumuşattığınız kaymaklı dondurmayı yayın.

 Buzlukta 3 saat bekletin

Daha sonra kalıptan çıkarıp, servis tabağına alın.

Çikolatayı kısık ateşte tereyağıyla eritin.

Dolaptan çıkardığınız karışımın üzerine bıçak yardımıyla sürün. Tekrar buzluğa koyup en az 1 saat daha dondurun, sonra çıkarın.

Servis yapacağınız zaman buzluktan çıkarın dilimleyin.

Çok lezzetli bir tatlı...Ancak uygulamada bazı sıkıntılar var.
En son kat olarak dondurmayı kapladıktan sonra buzlukta dondurduğunuzda sadece dondurma değil, doğal olarak tatlının hepsi donuyor.Servis için çıkardığınızda dondurma eriyip akmadan kesmeniz gerekiyor.Ancak donmuş olan bisküili tabanı kesmek pek mümkün olmuyor.O kesilecek kıvama gelene kadar da dondurma eriyor...
Benim önerim: Dodurmayı önceden üzerine yaymayın.Dolayısıyla dondurucuda bekletmeyin.Buzdolabınızın rafında soğutun.Servis yapacağınız zaman dondurmayı ekleyip çikolatayı da dökerek tüketin.(Tabi siz başka formüller de bulabilirsiz)
Bence soğuk tatlılardan hoşlananlar için güzel bir lezzet, deneyin derim...
Afiyet olsun...

İyi Bayramlar

Yine bir bayram gecesi, çok şükür...Erdik bir yıl daha bayrama..
Çocukken bayramlıklarımızı başucumuza koyar, heyecandan uyuyamazdık.Ne kadar güzel, ne kadar değerliydi herşey....
Yine bir bayram gecesi ve ben yine uyuyamıyorum, heyecandan mıdır bilinmez...
Çocukken bayramlarda eli öpülecek ne çok büyüğümüz vardı.Yine de daha çok olsa diye bakardık,bayram harçlıklarımız artsın diye...
Oysa şimdi bayram harçlığı verenimiz olmasa da öpemediğimiz o elleri arar olduk...
Kim bilir belki de ondandır gözüme bir türlü uyku girmemesi.Görüp elini öpmek istediklerimi yarın sabah bulamayacak olmamın hüznüdür belki de...
"El öpenlerin çok olsun" derdi ya büyüklerimiz bize dua etmek için...Ne kadar anlamlıymış ...
Bir de el öpenlerin olmaması var tabi...
Hangisi daha acı...
Allah kimseye vermesin böyle acılar...
Birlik, beraberlik,huzur içinde; sevdiklerinizle birlikte mutlu, sağlıklı, neşe dolu bir bayram diliyorum herkese...
"El öpenleriniz çok olsun..."

Çoban Payı

Ramazan sebebiyle daha önce yapmadığım yemekleri denedim.Memnun kaldıklarımızı sizinle de paylaşmak istiyorum.

Bu tarif sıkça başvurduğum yemek kitabımda da vardı, ama ben Arda'nın Mutfağı'ndaki tarifi denedim.Aslında iki tarifi karşılaştırdım ve ufak tefek uygulamalar dışında temelde aynı olduğunu gördüm.

 Malzemeler:

500 gr. dana kıyma

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 havuc (küçük küp doğranmış)

1 soğan (ince doğranmış)

2 diş sarımsak (ince ince doğranmış)

1 su bardağı bezelye

2 – 3 dal taze kekik ( kıyılmış )

4 orta boy patates (küp doğranmış)

2 yemek kaşığı tereyağı

½ su bardağı süt

Kimyon

Muskat

Tuz, karabiber

Kırmızı toz biber

Zeytinyağını bir tavada kızdırın. Soğanı ekleyip kavurun. Sarımsak ve kıymayı da ekleyip kavurmaya devam edin. Bezelye ve havucu da ilave edin gerekirse biraz su ekleyebilirsiniz,sebzeler yumusayana kadar pisirin. Kimyon, tuz, karabiber ve taze  kekiği de ilave edip karıştırın.

Diğer tarafta patatesleri yumuşayana kadar haşlayın.
Haşlanan patatesleri süzün. Tereyağı ve sütü ekleyip patatesleri iyice ezip püre kıvamına getirin. Tuz,karabiber,kırmızı toz biber  ve muskatla bahatarlandırın.

Pişirdiğiniz kıyma karışımını fırın tepsisine yayın. Üzerine de patates püresini yayın.

175 derecede ısıttığınız fırında üzeri kızarana kadar yaklaşık 30 dk. pişirin.
Dilimleyerek servis yapın. 

Malesef iftar telaşıyla pişmiş halini fotoğraflamamışım.Yemeği afiyetle yeyip, tüm ev halkından tam not alınca aklım başıma geldi.İş işten geçmişti, başkasına ait bir fotoğrafı kullanmayı da istemedim.

Tarifi tavsiye ederim.Hem kolay hem de gerçekten çok lezzetli...

Arda'nın Mutfağı programına ve Arda'ya çok teşekkür ediyorum...Başarılarının devamını diliyorum...

Elif'in Doğumgünü Pastası

Geçen hafta gecikmeli olarak kutladığımız Elif'in doğum gününü pastasını da gecikmeli olarak yayınlıyorum malesef...

O,ailemizin ilk hostesi...

Oradan oraya uçup duruyor...

Allah yardımcısı olsun, kazasız belasız uçuşlar versin...

Durum böyle olunca pastaya uçak koymadan olmazdı...Elif bana her zaman zerafeti, güzelliğiyle çiçekleri kelebekleri, baharı çağrıştırıyor.Onun için pastasının süslemeleri böyle oldu...

İyi ki doğmuşsun Elif...İyi ki varsın..Mutlu yıllar diliyorum...Seni çok seviyoruz...

Kuzenim Gülgün'ün Doğum Günü Pastası

Kuzenimin doğum günü pastasını gecikmeli olarak yayınlıyorum...

 Sevgili Gülgün, Doğum günün kutlu olsun; seni çok seviyoruz, iyi ki doğmuşsun , iyi ki varsın...Nice sağlıklı, mutlu yıllar dileklerimle...

Hayat Bebeğin "Hoşgeldin" Kurabiyeleri

Hayat, bazen bir bakış,bazen bir gülüş

Anne yüreğindeki sevinçli çırpınış

Yada yarınları umutla bekleyiş,

Ailenin sıcaklığıdır bazen

Tam da yavrunuzu sevgiyle kucaklamışken...

Hoşgeldin Erva Hayat...

 Bu kurabiyeler Erva Hayat için hazırlandı. Zamanında paylaşamadım sizlerle...

Geç de olsa ailesine göz aydınlığı diliyorum;yavrularını sağlık ve mutlulukla büyütmelerini temenni ediyorum...

DİZ BATTANİYESİ-5

Biten bir yarım iş daha...

Özellikle büyük battaniyelerde motif çalışmak rahat oluyor.Çünkü tek parça çalışıldığında kucağınızda kocaman ve ağır bir örgü insanı yoruyor ve sıkıntı veriyor.Büyük olmasına rağmen bu batteniyeyi rahat ördüm.Sıcacık oldu.Henüz sahibi yok.Artık ördüklerimi depolamayı düşünüyorum.Çünkü çocuklarıma, yeğenlerime benden hatıra kalsın istiyorum.İlerde öremeyebilirim düşüncesiyle şimdiden bir kenara koysam iyi olacak sanırım.Bakalım bu battaniye kime kısmet olup kimleri ısıtacak...Hayırlısı...

Ekose Şal

Yarım işlerimden biri daha bitti...

Sevgili Nurgün Ablam için başlamıştım bu şalı.Doğum gününe yetiştirmeye çalıştım ama malesef yetişmedi.Gecikmeli olarak bu hafta sonu hediye ettim kendisine.

İyi günlerde kullanması dileğiyle nice yıllara diyorum...

Şalın yapılışı çok basit gibi görünse de kafesleri örerken trabzanın üzerine batıldığı için zor oluyor aslında.Bu şalın yapılışını Nurgün Tezcan, Derya'nın dünyasında detaylı olarak anlatmıştı, onun için ben detay vermek istemiyorum.Merak edenler buradan ulaşabilirsiniz.Yalnız ben ipi geçiriş şeklini farklı yaptım.Siz hangisini tercih ederseniz onu yapabilirsiniz...