8 Mart 2012 Perşembe

Unutamadıklarım-Seviyor, Sevmiyor À la folie... Pas du tout / He Loves Me... He Loves Me Not

   


 
   Küçük bir ilçede geçti yıllarım.Üstelik kendi memleketim de değildi.Arkadaşlarım olsa da ailem,kardeşlerim,akrabalarım yakınımda değildi.Uzun yıllar kaldık; ama hiçbir zaman kendimi oraya ait hissetmedim.Nerden geldim ki ben şimdi buraya?Asıl anlatmak istediğim bu değil aslında.
    Yapacak fazla birşey olmayınca; ki küçük yerlerde yaşam daha kolay olduğu için(zaman açısından) bol bol boş vakti oluyor insanın, biz de(sinema olanağı yoktu) her hafta sonu vcd'den bir-iki film izlerdik.
Kulakları çınlasın Ayşe Hanım'dan kiralardım(Erhan Müzik) filmleri ve çok zengin bir arşivleri vardı.Çok güzel filmler izledim bu sayede.Özellikle içlerinden bazıları hala unutamadığım filmler arasındadır.Sizlerle bunları paylaşmak ve tanıtmak istiyorum.Belki filmin adını duymamış (Eski filmler çünkü) olabilirsiniz ama ilginizi çekerse izlemek isteyebilirsiniz.
   İlk olarak"Seviyor,Sevmiyor" adlı bir filmi paylaşmak istiyorum.Filmle ilgili kimlik bilgileri şöyle:
Yapım:
Tür:
Süre:
95 dakika
Yönetmen:
Oyuncular:
Müzisyen :
Görüntü Y.:
Senaryo:
Yapımcı:

Konusu:

Bir ilişkinin erkek ve kadın gözünden iki farklı yorumu.
Bir sanat okulunda öğrenci olan Angélique için aşkın tek bir adı vardır: Loïc... 35 yaşında bir kardiolog, Rachel ile evlidir ve baba olmak üzeredir. Tüm bunlara rağmen Angélique, onun karısını bırakıp kendisini seçeceğine inanmaktadır. Loïc'e olan aşkıyla adeta deliye dönen Angélique, yakın arkadaşı David'in kendisine beslediği hislerin farkında bile değildir.
Bordeaux'da sempatik bir çiçekçi dükkanında başlıyor her şey... Genç kız, sevdiği adama tek bir gül ısmarlıyor. Kız bisikletiyle, gül de bir motosikletle iki farklı yöne doğru hareket ediyorlar. Tipik bir romantik film açılışının sizi nerelere götüreceğini asla bilemezsiniz!
Sanat eğitimi gören Angelique, ortayaşlı bir kardiyolog olan Loic'e âşık. Ne var ki doktor, evli ve eşi bebek beklemekte. Ancak kahramnımız engel tanımaz, doktor Loic'i, en yakın arkadaşıyla uzaktan takip ettiği bir gün, karısı Rachel'i görür ve koşarak doktorun arabasına, kocaman harflerle 'Bizi ayırmasına izin verme' notunu düşer.
Birlikte Floransa'ya gitmeye karar verirler; ama bu kaçamak pek gerçekleşecek gibi değildir.
Basit gibi görünen bir konuya sahipmiş gibi gözüken "Seviyor… Sevmiyor" , aşkın içindeki karmaşıklık nedeniyle, öyküsünü hiç de basit olmayan sorunlarla bezenmiş bir film. Amelie olarak tanıyıp sevdiğimiz Audrey Tautou başrolde.
   Bu filmi düşününce aklıma bir hikaye geliyor her zaman.Bir sınıfta birbiriyle hiç anlaşamayan iki öğrenci vardır.Birinin ak dediğine diğeri kara der.Diğer öğrenciler bu durumdan bıkmıştır artık.Birgün öğretmen sınıfa gelir ve bu iki öğrenciyi yanına çağırır.İkisini masanın karşılıklı uçlarına geçirirve orta yere bir top koyar Önce sağ taraftakine sorar "Ne görüyorsun?" diye.Öğrenci hiç düşünmeden,"Beyaz bir top görüyorum" der.Daha sonra sol taraftaki öğrenciye aynı soruyu sorar.Bu defa "Siyah bir top görüyorum." cevabını alır.Sınıftaki öğrenciler yine aynı şeyi yapıyorlar diye söylenirler.Öğretmen topu eline alır ve sınıftakilere göstererek;"Çocuklar,arkadaşlarınız doğru söylüyorlar;bakın bu topun bir tarafı beyaz, diğer tarafı siyah ."diyerek  gösterir.Ve şöyle söyler:"Hayatta pek çok olayda da  böyle değil midir? Birşeyi yada olayı nasıl gördüğünüz, nereden baktığınıza bağlıdır.Onun için karşımızdaki kişilerin söylediklerine itiraz etmeden önce bir de onun gözüyle görmeye çalışmalıyız."der.
   Size film hakkında fazla birşey söylemeyeceğim.Bir tek şey söylüyorum:Bu filmi izlemelisiniz...





2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...